Cumartesi, Nisan 26

Mynet Özel | Depremin görünmez yüzü: Duygusal yıkımla nasıl başa çıkılır? Depremin psikolojik etkileri nelerdir? Travmadan sonra ne yapılmalı …

Doğal felaketler, insanların canlı varlıklarda kontrol edemediği ve travmatik etkilere neden olmadığı olaylardır. Deprem; İnsan ruhunda ölüm, fiziksel yaralanmalar ve derin duygusal izlerde derin duygusal izler bırakan bir felakettir. Hayatımız tarafından doğrudan tehdit edildiğinden, deprem, yoğun korku, kaygı, panik, üzüntü, çaresizlik, öfke, hata ve yetersizlik gibi duygusal tepkilere neden olabilir. Ömer Travma’da uzmanlaşmış psikolojik danışman Eminhavlu, bu reaksiyonların doğal ve hayatta kalma için gerekli olduğunu vurgulamaktadır. Eminhollu, her bireyin travmatik olaylara farklı tepki verebileceğini ve Mynet’i depremin duygusal etkileri hakkında söylediğini söyledi.

Depremin duygusal etkileri

Korku: Temel güven duygusunu tehdit eden deprem, hayatta kalmamızı sağlayan en temel duygulardan biri olan korkuyu tetikler. Ciddi bir tehdit karşısında korku; Kavgaya, kaçmaya veya dondurucu reaksiyonlara yol açar. Deprem sırasında otomatik olarak güvenli bir yerde çalıştırın veya yaşam üçgenine geçin bu tepkinin bir yansımasıdır. Eminoglu, rahatlık ve güven duygusuna yönelik tehditten sonra korkunun yerini güven duygusu ile değiştirebilir.

Endişe: Depremin tekrarlama olasılığı, sürekli tetiklememizi sağlayan kaygıyı arttırır. Normal kaygı, olası tehlikelere karşı hazırlanmamızı sağlar. Bununla birlikte, aşırı kaygı gerçeklikle kırılabilir ve paranoyak düşüncelere yol açabilir. Örneğin, “Yine deprem varsa ne olur?” Veya “Beni sevdiklerime mi zarar veriyor?” Bu düşünceler kendilerini koruma çabasından kaynaklanmaktadır. EminoNLU, bu düşüncelerin %95’inin elde edilmediğini ve bu reaksiyonların travmatik olaylarda beynimizin normal bir reaksiyonu olduğunu vurgulamaktadır.

Travma, Şok ve Olumsuzluk: Travma, kendini entegre tehdit ederken ilk tepki genellikle şok olur. Kişi etkinliğin yoğun duygularını kaldıramaz ve donma, inkar, rüptür veya taklit gibi savunma mekanizmalarına başvurur. Depremden kurtulan biri, olayı başka biri yaşıyormuş gibi söyleyebilir veya korkmadığını iddia edebilir. Eminoğlu, bu reaksiyonların birkaç saat boyunca birkaç saat sürebileceğini ve her bireyin farklı şekillerde meydana gelebileceğini söylüyor.

Üzüntü: Üzüntü, travmatik deneyimler nedeniyle hissettiğimiz en temel insan duygularından biridir. Üzüntü duygusu kayıpla ilişkilidir. Deprem tepkimiz güvenli olma kaybıyla ilgilidir. Birinin kaybına veya bizim için önemli olan bir şey, örneğin evimiz, arabamız, akrabalarımız, duygusal bağlantımız ve mantıklı olduğumuz bir şeydir. Bu reaksiyon oldukça sağlıklı. Kızgınız, ağlıyoruz, kaybettiğimiz şeyin geri dönmeyeceğini ve sindirmediğimizi anlıyoruz. Oldukça kızgın olduğumuzda, şimdi hayata yeniden bağlanmayı umuyoruz. Başka bir deyişle, oldukça sıkıntılı ve ağlamak, umut bırakır; Umut bizi geleceğe ve daha iyi bir hayata getirir.

Kızgınlık: Deprem yaşam sırasını sallar, kontrol kaybı veya yardım elde edememe öfkeye neden olabilir. Eminshlu, bu tür bir öfke altında genellikle derin acı ve çaresizlik içinde bulunduğunu, üzüntü duygusu dayanılmaz olduğunda ve bu umutsuzluk durumunun dayanılmaz olduğu zaman öfkeye dönüştüğünü ve bu duygunun kişinin geçici olarak güçlü hissetmesini sağladığını belirtir.

Suçluluk: Hayatta kalan veya evde kalanlar başkalarının acı çekmesi karşısında kendilerini suçlu hissedebilirler. Örneğin, bir akrabanın kaybından sonra, “Neden ölmedim?” Bu tür düşünceler ortaya çıkabilir. Eminoglu, bu geçici şokun bir yanıtıdır ve normal olarak kabul edilmelidir.

Yalnızlık ve izole olma hissi: Travma, başkalarının kendilerini anlamadığını düşünerek yalnızlık hissedebilir. Bu his, post -travma stres tepkisinin bir parçasıdır ve birkaç hafta sürebilir.
Eminhollu, bu duyguların travma sonrası stres reaksiyonlarına sahip olduğunu ve güvenli duyulduktan sonra bir süre devam edebileceklerini söylüyor. Bununla birlikte, bu reaksiyonlar kalıcı hale gelirse, desteğin bir uzman tarafından alınması gerektiğinin altını çizmektedir.

Istock-1040991478

Post -trauma duyguları ile başa çıkmanın yolları

Psikolojik danışman Ömer Eminhollu, depremden sonra duygusal iyileşme için aşağıdaki önerileri sunuyor:

Güvenli bir ortam sağlayan ve destekleyen, duygularınızı yaşayan ve ifade eden insanları bulun: İlk etapta, depremden sonra fiziksel güvenliğimizi sağlayacak, yemek ve içme ve kabine ihtiyaçlarını karşılamak için en iyi şeydir. Bu yüzden sevdiklerimizle birlikte olmak, onlara dokunmak, onları desteklemek ve duyduğumuzu hissetmek çok önemlidir. Bu duyguların testi sırasında, duygularımıza alanı açmak ve bunları bastırmak büyük önem taşımaktadır. “Ağlayarak ağlayarak ağlayabilirsin, çünkü çok korkmuştun, senden çok korktun; ağ, ağla, bu korku bedeninizden çıkacak”, kişinin duygularını ifade etmesine ve rahatlamasına yardımcı oluyor. Yaşam ve mezhep duyguları en etkili yöntemdir. Örneğin, duyguları reddetmeden, “evet, çok korktum, çok büyük titriyorduk” olarak ayrıntılı olarak deneyimlediğimizi açıklamak bir iyileştirici.

Vücutla yeniden bağlantı: Duygular travma sırasında uyarılmaz, vücut donar ve yabancılaşma meydana gelir. Bununla yüzleşmek için vücuda odaklanan duyguları tanımlamak önemlidir. Örneğin, vücuttaki durumu ayrıntılı olarak tanımlamak için buz var, kanım bloke etti, vücudum karıncalanıyor, kaşıntı duygusu var “, vücuttaki sıcaklık, soğukluk, boyut, renk, duyum kokusunun kontrol edilmesi ve gerçekleşmesi ve vücudunuzda bir kontrol duygusu.

Duyguları durdurmayın: Yoğun duygular hissedildiğinde, kısa yürüyüşler veya yalnız olmak gibi 10-15 dakikalık molalar iyi olabilir.

Duyguları Paylaşım: Duygularımızı söylemek ve aynı olayla konuşmak güzel olabilir. Uzak akrabalarınıza anlatmak ve duygusal desteklerini kabul etmek iyidir.

Profesyonel Yardım: Duygular uzun süre devam ederse, travma tedavileri için bir psikoterapist kullanılmalıdır.

Duygusal anlatım ve detaylandırma: İçinde yaşadığımız veya bir makaleye veya bir sanat eserine dönüştürdüğümüz etkinliğe söylemek bir iyileştirme. Bir hikaye yazmak veya bir oyun yazmak rahatlatıcıdır çünkü duyguları işlemeye yardımcı olur.

Rutin Yaratılış: Depremden sonra kötüleşen emir öfke yaratabilir. Yeni bir rutinin oluşturulması, beynin “yeni normallik” e alışmasını ve güven hissi vermesini sağlar.

Istock-1631657667

“Bu olay sadece söylemeyi kabul etmek için gelmedi”

Depremler gibi travmatik olaylar sadece bireyler değil, sosyal etkiler yaratır. Eminoglu, “Bizim için en iyi şey, kendimize ve diğer insanlar için hassas, sabırlı ve kapsayıcı olun.” Bu olay sadece bize gelmedi, “dedi, kızgın değil, herkes farklı bir iyileşme ve bu durumların üstesinden gelmek, kendinizi anlamak ve zorlamamak önemlidir” dedi.

İlgilenebilirsin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

bonus veren siteler Padişahbet Hiltonbet Giriş
Sponspor Bağlantılar:
handycasinozone.com freebetstake.com Elexbet