
Eşitlik ve Demokrasi için Halk Partisi (DEM Partisi), bugün HDP eski eş genel başkanları Selattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ı ziyaret etti.
DEM Partisi Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, Edirne Cezaevi’nde bulunan Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etti.
DEMİRTAŞ “İMRALI” İSTEDİ
Ziyaretin ardından Hatimoğulları, Demirtaş’ın mesajını okudu. Demirtaş mesajında komisyonun Öcalan’ı dinlemesi gerektiğini vurguladı.
Demirtaş, şunları söyledi: “Meclis çözüm komisyonunun cesur bir karar vererek Sayın Abdullah Öcalan’la bir an önce görüşmesini umut ediyor, bekliyor ve diliyoruz. Çünkü 50 yıldır süren çatışma radikal ve kalıcı bir şekilde sona eriyor. 50 yıldır bu konuda güvenlik politikaları öncelikli ve bunun sonucunda maalesef bu ülke onbinlerce genci ve hayatını kaybetti. Şimdi daha önce denenmemiş olan denenmeli, milletvekilleri İmralı’ya giderek yeni bir yol açacaktır.” Barış için sayfa açın, gerekirse siyasi riskler alın.”
HATIMOSONLAR: DOSTLARIMIZ SERBEST BIRAKILMALI
Hatimoğulları ziyaretin ardından şunları söyledi:
“Bugün Edirne Cezaevi önünde haykırıyoruz. Dün Kobanê kumpası davasıyla ilgili arkadaşlarımızın gözaltına alınıp tutuklanmasının 10’uncu yıl dönümüne girdik. Bazı arkadaşlarımız, sevgili Selahattin Demirtaş buradalar.
Az önce İstanbul milletvekilimiz Cengiz Çiçek ile birlikte sevgili Demirtaş ve Selçuk Mızraklı’yı ziyaret ettik. Bütün Türkiye halkına selam ve sevgilerini ilettiler. Kobani komplosu davası, hem hukuki hem de siyasi açıdan Türkiye tarihinde kara bir leke olarak varlığını sürdürüyor. Arkadaşlarımız hukuka aykırı olarak cezaevinde bulunuyor.
AİHM çok önemli bir karar aldı. Aslında bir değil üç kararı var. Türkiye, itiraz süresinin son gününde ikinci karara itiraz etti ancak bu itiraz AİHM tarafından reddedildi ve dolayısıyla AİHM’in kararı artık kesinleşti. Parti avukatlarımız bu konuda gerekli tedbirleri almıştır. Artık sonuç bekliyoruz.
Beklediğimiz sonuç, Türkiye’nin de taraf olduğu AİHM kararının uygulanması ve sevgili Demirtaş’ımızın, Yüksekdağ’ımızın ve tüm tutuklu arkadaşlarımızın bir dakika bile beklemeden derhal serbest bırakılmasıdır.
“BU DAVA DEMOKRATİK SİYASETE DARBEDİR”
Bu dava demokratik siyasete ciddi bir darbedir. Türkiye, Öcalan’ın temyiz başvurusuyla kendisini yeni bir yargılamanın içinde buluyor. AİHM kararının uygulanması bu sürecin gelişmesi ve barışın toplumsallaşması açısından son derece önemli bir güven sağlayacaktır. Arkadaşlarımızın serbest bırakılmasıyla birlikte atılacak önemli adımlar var. Barış sürecinin ve demokratik siyasetin önünü açacaktır. Yargı, siyasetin ve yönetimin sopası olarak uzun süredir muhalefete karşı sert bir şekilde kullanılıyor. Yargıyı siyasetin sopası haline getirmekten vazgeçin.
Siyasetçiler özgürse, cezaevinde değilse, vatandaşlarıyla birlikte dışarıdaysa gerçek demokratik siyasetin başladığına olan inancımız artacaktır. Sayın Demirtaş’ımız, Yüksekdağ’ımız ve Kobane kumpası davasında tutuklu olan tüm arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.
Biz de diyoruz ki, Demirtaş’ın da dediği gibi savaşın sona ermesi ve bu topraklarda onurlu bir barışın tesisi için milletvekillerinin tüm riskleri göze alarak İmralı’ya gitmesi ve barışta yeni bir sayfa açmak için tarihi roller oynaması gerekiyor.”
NE OLDU?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğuna ilişkin ikinci ihlal ve tahliye kararına karşı çıkan Adalet Bakanlığı’nın talebini reddetti. Dolayısıyla AİHM’nin Demirtaş hakkındaki hak ihlali kararı kesinleşti.
AİHM’nin kararının ardından avukatları, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde Selahattin Demirtaş’ın tahliyesini talep etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısının ardından Selahattin Demirtaş hakkında açıklama yaptı.
HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın cezaevi durumuyla ilgili bir soruya ise Bahçeli, “Hukuk yoluyla sonuca ulaştı. Serbest bırakılması Türkiye açısından hayırlı olacak.”
AKP Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilerin Edirne’de tutuklu bulunan eski HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki yeni AİHM kararına ilişkin sorusuna yanıt vererek, “Burası yargı ülkesi, yargı ne derse, bu olur ve biz buna saygı duyarız.”